Bulls – Pistons Maçı

Bulls, sezonun en iyi maçını oynamadı belki ama en saldırgan hücum performanslarından birini gösterdi. Özellikle Vucevic ve Lavine ile.

Ama aynı zamanda, bu sezon ki en büyük zaafiyetleri olan savunmada da sezon geneline göre daha iyilerdi. Belki de Rockets’dan yedikleri büyük fark oyuncuları kendilerine getirmişti.

Öyle ki savunmanın en zayıf adamlarından olan Vucevic maçı 3 blok ile tamamladı ve normalde bir adım atıp elini bile kaldırmadığı pozisyonlarda daha agresifti. Takım olarak biraz tempolu savunma yapmaları, maç içerisinde Detroit’e karşı 11-2, 10-2 seriler yapabilmelerini sağladı.

Normalda ortalamanın biraz altında savunma yapan bir takımın bu performansı galibiyetin ana kaynağı olarak görülebilirdi ama bu maçı getiren, ilk üç çeyrekte Vucevic’in yüksek yüzdeli atışları ve son çeyrekte maçı tek başına sürükleyen Lavine’in göz alıcı üçlükleriydi.

Önce Vucevic’i konuşalım. Daha ilk çeyrekten 3/3 üçlük isabeti ile 13 sayıya ulaştı (3. çeyreğin başlarında 15/10 gibi yüksek bir yüzde ile sayı 25’i buldu).

Vucevic’in bu performası, diğer oyuncuların irili ufaklı katkıları ve yedek oyuncuların savunma performansı birleşince Detroit ilk çeyrekte 25 sayıda kaldı. Bu, günümüz NBA’inde bir çeyrek sayısı olarak çok düşük. Aynı zamanda Bulls’un attığı 36 sayı da kendi sezon rekorlarıydı.

Bu süreçte Lavine çok sessizdi.

İkinci çeyreğin başında Pistons üçlüklerine engel olunamayınca fark 4’e kadar düştü.

Ama Bulls yine de geri adım atmadı. Sıra Coby White’da idi. Maçın sonunda 25 sayının üstüne çıkan üç Bulls oyuncusundan biri olan White, önce blok yaptı, sonra fast break’de Lavine’in smacı ile bitecek hücumu başlattı.

Karşılıklı sayılar ile devreye 65-57 Bulls üstünlüğü ile gidildi.

Üçünce çeyreğe Pistons, daha öncekin çeyrek başlangıcından da daha agresif başladı ve 2 dk boyunca sayı atamayıp sayı yiyen Bulls mola almak zorunda kaldı. Ancak mola dönüşü, Vucevic yine yüksek yüzdeli üçlükler atarak farkın 10’a kadar çıkmasına yardımcı oldu.

Detroit ise Cade Cunningham ile maça tutunmaya çalıştı.

Son çeyrekteki agresifliğinin habericisi olacak şekilde, Lavine estetik bir drive ve arkasından vurduğu smaç ile Bulls tarihinde en çok sayı atan 7. konumuna yükseldi.

Son çeyrek, Bulls taraftarlarına saç yolduracak türden bir fast break harcanarak başladı. Cade Cunningham’ın akıllı savunma pozisyonu da etkili olsa da Bulls oyuncularının değerlendirmesi gereken bir hücumdu.

Bu çeyreğin başında şut isabet oranları Bulls için 1/7 ve Pistons için 5/6 sevisindeydi.

Bulls, kronik rahatsızlığı olarak yine maç içinde kaybolmuştu. New York maçının bir benzeri yaşanacak ve bu sefer de Pistons mı geriden gelip maça ortak olacak şeklinde düşünmeye başlamışken, Lavine’in tüm sezon hatırlanacak o müthiş sekansı başladı.

İlk önce iki üçlük ile skoru 105-95’e getiren Lavine, istikrarını devam ettirerek iki üçlük isabeti daha buldu ve skor 111-100 oldu. Daha sonra kaçırdığı bir şutun üstüne hiç moral bozmadan bir şut daha gönderdi.

Dosunmu’nun kaçırdığı şutun hücum ribaundunu alan Patrick Williams, Lavine’e pas attı ve bam! Lavine bir üçlük isabeti daha buldu.

Bulls maçı 122-112 kazandı. Vucevic, White ve Lavine 25 sayının üstüne çıkan kişisel performanları ile dikkat etti.

Tek bir galibiyet ile değerlendirme yapmak yetersiz olur. Çünkü Bulls’un önünde çözülmesi gereken birkaç dosya var. Bunlarda bir başka yazının konusu olsun.

Not: Fotoğraflar https://www.nba.com/bulls‘dan alınmıştır.